6. Sınıf Tüm Dersler

6.Sınıf Matematik Konuları

6.sınıf matematik konuları

1.ünite: kümeler ve olasılık

1.bölüm: kümeler
kümeleri tanıyalım
evrensel, alt ve boş küme
kümelerle işlemler
doğal sayılar

2.bölüm: olasılık
olası durumları belirleme
olasılığın temel kavramları
olasılığı hesaplama
olay çeşitleri

2.ünite: verilerden sayılara

1.bölüm: istatistik ve matematik
araştırmalarda istatistik
tablo ve grafikler
merkezi eğilim ve yayılma ölçüleri

2.bölüm: tam sayılar
örüntüler ve ilşkiler
tam sayılar
mutlak değer
tam sayıları karşılaştırma ve sıralama
tam sayılarda toplama ve çıkarma işlemleri

3.ünite: kesirler ve çarpanlar

1.bölüm: çarpanlar ve katlar
zamanı ölçme
çarpanlar ve katlar
bölünebilme kuralları
asal sayılar
ortak katlar ve bölenler

2.bölüm: kesirler
kesirleri karşılaştıralım
kesirlerle tahmin
kesirlerle toplama ve çıkarma işlemleri
kesirlerle çarpma işlemi
kesirlerle bölme işlemi

4.ünite: ondalık kesirler

1.bölüm: ondalık kesirler
ondalık kesirleri tanıyalım
ondalık kesirleri karşılaştırma ve sıralama
ondalık kesirlerde yuvarlama ve tahmin

2.bölüm: ondalık kesirlerle işlemler
ondalık kesirlerle toplama ve çıkarma işlemleri
ondalık kesirlerle çarpma işlemi
ondalık kesirlerle bölme işlemi

3.bölüm: uzunluk ölçme
uzunluk ölçme

5.ünite: geometriye merhaba

1.bölüm: geometriye başlarken
nokta, doğru, düzlem, doğru parçası ve ışın
doğruların durumları
geometrik inşalar

2.bölüm: açılar ve açı çiftleri
açılar
açı çiftleri

3.bölüm: öteleme ve süsleme
öteleme
süsleme

6.ünite: çokgenler ve oran

1.bölüm: çokgenlerle çalışalım
çokgenler ve özellikleri
kare ve dikdörtgen
üçgen çeşitleri

2.bölüm: oran ve benzerlik
oran ve orantı
eşlik, benzerlik ve örüntüler

3.bölüm: çevre uzunluğu
çokgenlerin çevre uzunluğu

7.ünite: cebir ve alan

1.bölüm: cebirle tanışalım
cebirsel ifadeler
eşitliklerden denklemlere
denklemleri kuralım ve çözelim

2.bölüm: alan
düzlemsel bölgelerin alanını tahmin edelim
alan ölçme ve birimleri

8.ünite: prizmalar ve ölçme

1.bölüm: prizmalar ve yapı çizimleri
prizmaların temel elemanları
yapı çizimleri

2.bölüm: hacimler, birimler ve alanlar
dikdörtgenler prizmasının hacmi
kare prizmanın hacmi
küpün hacmi
hacim ve sıvı ölçme birimleri
dikdörtgenler prizmasının yüzey alanı
kare prizmanın yüzey alanı
küpün yüzey alanı


6.Sınıf İngilizce yaprak testler

Tests for 6th Grades

Test 1 - Telling the time / Simple Present Tense
Test 2 - Telling the time / Simple Present Tense
Test 3 - Telling the time / Simple Present Tense
Test 4 - Present Continuous Tense / Making Suggestions
Test 5 - Present Continuous Tense / Making Suggestions
Test 6 - Present Continuous Tense / Making Suggestions
Test 7 - Future Tense (Be Going To) / Days of the Week / Months / Seasons
Test 8 - Future Tense (Be Going To) / Days of the Week / Months / Seasons
Test 9 - Future Tense (Be Going To) / Days of the Week / Months / Seasons
Test 10 - Must / Imperatives
Test 11 - Must / Imperatives
Test 12 - Must / Imperatives
Test 13 - Revision
Test 14 - Revision
Test 15 - Revision
 Yaprak testlere ulaşmak için Tıklayın!




6.Sınıf Matematik Testi

6.Sınıf öğrencileri için hazırlanmış Matematik testi. Cevapları testin sonunda...
1-Bir kümenin 32 tane alt kümesi varsa bu kümenin eleman sayısı kaçtır?
A) 3 B )4 C)5 D)6

2-Tamamı Türkçe ve matematik kursuna giden 30 kişilik bir sınıftan,16 kişi Matematik 6 kişi hem Matematik hem de Türkçe kursuna gitmektedir. Sadece Türkçe kursuna giden kaç öğrenci vardır?
A)25 B)20 C)16 D)14

3-Bir kalanlı bölme işleminde bölünen 192 bölüm 10 kalan 12 ise bölen kaçtır?
A)16 B)18 C)20 D)22

4-Aşağıdaki sayıların hangisi 2ve 3 e tam bölünmez?
A)66 B )92 C)96 D)102

5-Aşağıdaki sayı çiftlerinin hangisi aralarında asaldır?
A)(8,12) B)(8,10) C)(8,9) D)(8,6)

6-İki doğal sayının E.B.O.B u 6 E.K.O.K u 420 ve bu sayıların biri 42 ise diğer sayı kaçtır?
A)60 B)70 C)210 D)215

7-4 te 1 i 85 olan sayının 2 katı kaçtır?
A)480 B)530 C)580 D)680

8-0,025x0,4= ? işleminin sonucu kaçtır?
A)0,1 B)0,01 C)0,001 D)0,0001

9-Komşu bütünler iki açıdan birinin ölçüsü diğerinin ölçüsünün iki katı ise küçük açı kaç derecedir?
A)70 B)60 C)50 D)40

10-................ m²=4200 hm² ise noktalı yere kaç yazılmalıdır?
A)42000 B)420000 C)4200000 D)42000000
6.sınıf cevaplar
1-C
2-D
3-B
4-B
5-C
6-A
7-D
8-B
9-B
10-D


 


6.Sınıf Türkçe Testi

6.Sınıf öğrencileri için hazırlanmış Türkçe test soruları. Soruların cevapları testin sonundadır.


1.   “Yeşil yeşil pencerelerden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına,
Gözlerimde bulut saçlarımda çiğ.”
Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Kaynaşma     B) Ulama    C)  Ünsüz yumuşaması    D)  Ünsüz benzeşmesi

2.  Aşağıdaki sözcük çiftleri arasında bir anlam ilişkisi vardır. Buna göre hangisi diğerlerinden farklıdır?
A)   Çalışkan – Tembel      C)  Savurgan - Tutumlu
B)   Vasıta – Araç      D)  Sert – Yumuşak

3.       “ ile ” kelimesi aşağıdakilerin hangisinde bağlaç olarak kullanılmıştır?
A)   Bu adamla yolculuk yapılmaz.       C-) Benimle uğraşmanın yanlış olduğunu öğren.
B)   Seninle ben çok iyi anlaşıyoruz.    D) İnsanlarla geçinmenin yollarını araştır.

4.    “ Ben sana mecburum bilemezsin. ” dizesindeki fiil olan sözcük için aşağıdaki yargıların hangisi doğrudur?
A)   haber kipi – geniş zaman – olumsuz – II. tekil kişi 
B)   haber kipi – gelecek zaman – olumsuz – III. tekil kişi
C)   dilek kipi – istek – olumsuz – II. tekil kişi
D)   haber kipi – geniş zaman – olumsuz – I. tekil kişi

5.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgi zamiri vardır?
A)   Kitaptaki soruları çözüp bitirdin mi?
B)   Bilmelisin ki bu böyle sürmez.
C)   Benim biletim çantamda kalmış, seninki nerede?
D)   Caddedeki çukurlar görünümü bozuyor.

6.   “ – yor ” eki büyük ve küçük ünlü uyumuna aykırı bir ektir. Bu ekten önceki geniş – düz  ( a – e ) ünlüler daralarak ( ı – i ) olur.
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi bu kuralın dışında kalır?
A)   Akasyalar eliyor günü suyun yüzüne.      C) Nasıl bakıyor dersiniz bize yıldızlar.
B)   Bilmiyor günün değerini insanoğlu.   D) Patlıyor insanın sabrı amaçsız yaşamda

7.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A)   Tek heceli bazı sözcüklerin son sert ünsüzleri yumuşamaz.
B)   “ yağmur, kabuk, havuç ..” sözcükleri küçük ünlü uyumuna uygundur.
C)   “ c, d, g ” ile başlayan ekler, sert ünsüzle biten sözcüğe eklenince “ ç, t, k ” olur.
D)   Ünlü uyumu, Türkçe’yi başka dillerden ayıran bir özelliktir.

8.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanımı ile ilgili bir yanlışlık   
yapılmamıştır?
A)   Geç vakit Ahmet çavuş bize geldi.
B)   Sınıfça “ güzelim kıyı ” adlı parçanın planını çıkardık.
C)   Ülkemizde güney Ege kıyılarımızda deniz çok temizdir.
D)   Her yıl temmuz ayında İzmir’e gideriz.

9.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A)   Bu soruyu çözemeyeceğimi mi sanıyorsun? C-) Geldiğinde beni arıyacağını umarım.
B)   Hukuğun üstünlüğü tartışılmaz.                   D-) İhtiyar yavaşca yerinden doğruldu.

10.    “ Ben de temmuz öğlesi sıcağı ... sokağa çıktım. Akşama ... Taksim ‘de kasım ayazına tutuldum.” Cümlesindeki boşluklara aşağıdaki kelime çiftlerinden hangisi getirilmelidir?
A) ile – sanki    B)  çünkü – doğru   C)  fakat – az   D)  ile – doğru
11.    “ Ağaca çıkmasını bilirim;
Tanırım meyvenin oluşumunu;
Taş kırmak da gelir elimizden,
Ateş yakmak da aş pişirmek de. “
Dörtlükte aşağıdakilerden hangisi belirtilmemiştir?
A)   Aş pişirmekte usta olduğunu               C) Ağaçlarla haşır neşir olduğu
B)   Ustalığını kimlerle paylaştığı               D) Meyvelerin iyisini seçebildiğini

12.    “ İşlemek “ sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Bizim köye minibüs işliyor.” 
Cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
A)   En iyi işleyen otel bizimki      C) Ulus – Dışkapı arasında işleyen metroya hiç binmedim.
B)   İşyeri on beş elemanla işliyor.        D) Duvardaki tüm saatler işledi.

13.    “ Hep aydın günlerimiz olmalı,
Milletçe elele, beraber.
Bütün köylerinde güzel yurdumun
Okumayan, yazmayan kalmamalı.
Bu vatan, cennet vatan,
Kalkınmalı, kalkınmalı. “
Mısralarında dile getirilen duygular aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Birlik – İyimserlik          C)  Korku - Üzüntü
B)  Yalnızlık – Pişmanlık      D)  Karamsarlık – Özlem

14.    Aşağıdaki cümlelerden bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olmalıdır?
I. kendine iş edinmişti           IV. acısını çeken ve on beş, on altı yaşından sonra           
II. vaktiyle okumamış olmanın            V. halkın kültürünü zenginleştirmeyi                                            
III. durmadan çalışarak                     VI. okuma yazma öğrenen Ahmet Mithat
A) II – IV – VI – III – V - I      C)V–VI–IV–III–II–I                                                                             
B) III – II – V – VI – I – IV                          D) VI – V – IV – III – II - I


15.    “ Benim yârim, bezden kilim    Yandaki dörtlüğün kafiye şeması aşağıdakilerden
Dokur Konya’da, Konya’da    hangisidir?
Bülbül gibi dertli dilim
Şakır Konya’da, Konya’da”
A) ----------- a           B) ---------- a   C) ---------- a         D) ---------- a
----------- a                 ---------- b           ---------- b                   ---------- b
----------- a                 ---------- c                    ---------- a                   ---------- c
----------- b                 ---------- b                   ---------- b                   ---------- a

16.    “ Herkes benim özverili biçimde çalıştığımı bilir.”cümlesindeki altı çizili söz yerine aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun düşmez?
A)  isteyerek      B)  yılmadan      C)  canla başla    D)  aldırış etmeden

17.    Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca olumsuzdur?
A)   İsteklerine her zaman cevap verdim, bunu biliyorsun.
B)   Gelmiyorum, demedim sana.
C)   Bir gece ansızın gelebilirim.
D)   Söylediğin sözle, güzel değil.

18.    Aşağıdakilerden hangisi bir cümledir?
A)   Yükselen bulutlar                       C-) Hepimiz heyecanlıydık
B)   Bahçemizde gördüklerim           D-) Boş zamanları değerlendirme konusu

19.    “ Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” cümlesinin öğeleri   
aşağıdakilerden hangisine göre dizilmiştir?
A)   Özne  + tümleç + yüklem            C-)Tümleç + özne + yüklem
B)   Özne + yüklem                            D-) Özne + nesne + yüklem

20.    “ Sergiledik” fiilinin aldığı ekler, aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak     gösterilmiştir?
A)   sergi – le -  di –k         C)  ser – gi – le – di – k
B)   ser- gi – le – dik         D)  sergile – di – k

21.    Aşağıdaki fiillerden hangisi farklı bir kişiye göre çekimlenmiştir?
A)   Bilmiyorsa           B-)   Döversin    C)  Öğrenir         D)  Okur

22.    “Birden, havada karanlığı bir ustura gibi acısız ve belirsiz yaran bir beyaz şimşek parladı.” Cümlesinde bir benzetme vardır. Buna göre ne, neye benzetilmektedir?
A)   Karanlık – Usturaya      C)  Şimşek - Usturaya
B)   Ustura – Şimşeğe      D) Hava – Usturaya

23.    Aşağıdaki kelimelerden hangisi farklı yapıdadır?
A) Havada      B)  Acısız   C)  Yaran   D)  Parladı


24.  Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öznesi bir isim tamlamasıdır?
A)   Birdenbire yollarını sık bir orman kesti.
B)   İlkbaharın güzelliğini kış boyunca özleriz.
C)   İki bahçeyi birbirinden yüksek bir duvar ayırıyordu.
D)   Çiçeklerin güzelliği hepimizi büyülemişti.

25.    Hangisi deyim değildir?
A-)Karşı gelmek     B)  Yemek pişirmek   C)  Yol vermek D)  El uzatmak




6. Sınıf Türkçe Testi

6. Sınıf Türkçe yazılısı test sorularıdır.
Dosya için tıklayın



6.Sınıf Fen ve Teknoloji Soruları

6.Sınıf fen ve teknoloji yazılı sorularıdır.
Dosya için tıklayın



6. Sınıf Matematik Yazılısı Test Soruları

6. sınıf matemetik yazılı test sorularıdır.
Dosya için Tıklayın



Maddenin Tanecikli Yapısı (ATOM)

Atom nedir? "Maddenin en küçük yapıtaşı! Peki, "madde" nedir? Elle tutup gözle gördüğümüz her şey! Aslında, doğru olmasına doğru bu yanıtların hepsi ama biraz eksik... Örneğin ben bir maddeyim; yani benim de en küçük yapıtaşım atomlar. Yani atom denen minik "yaratıklar"dan oluştum. Aynı şekilde yediğimiz elma, oturduğumuz sandalye, yazı yazdığımız kalem ve hatta onun mürekkebi, içtiğimiz su, soluduğumuz hava... Bunların hepsi madde ve hepsi de atomlardan oluşmuş. Peki nedir bu atom? Etrafımızda gördüğümüz tüm maddelerden sorumlu bu "minik" nesneler neye benzer? Herşeyden önemlisi, acaba onların da yapıtaşları var mı?
Aslına bakarsanız, bu sorular yüzyıllar öncesinden de sorulmuş. Hatta "atom" sözcüğünün ilk ortaya çıkışı İ.Ö. 460 yılına kadar uzanıyor. O dönemde yaşamış Demokritus adlı bir filozof, bir elmayı örnek vererek atomu ve anlamını açıklamış: Bir elma alın ve onu ikiye bölün. Sonra bu yarım elmalardan birini tekrar ikiye bölün ve böylece sürdürün... Demokritus'a göre, bu şekilde yarım parçaları bölmeye devam ederseniz, sonunda öyle bir an gelecek ki, artık bölemeyeceğiniz kadar küçük bir parça elde edeceksiniz (ama bıçağınız kesemediği için değil, bölmek mümkün olmadığı için!). İşte, bölünmesi olanaksız bu parçaya Demokritus Yunanca'da 'bölünemez" anlamına gelen "atomos" adını vermiş.

Demokritus, bu kavramı ortaya atmış atmasına ama bunu o dönemin diğer bilim adamlarına inandıramamış. Özellikle de dönemin en büyük filozofu Aristo'ya. Zaten Aristo reddedince, bir bildiği vardır diye diğerleri de inanmamış. Hatta Demokritus öldükten yüzyıllar sonra bile kimse atomdan bahsetmemiş.


Ta ki, 2000 yıl kadar sonraya, yani 1800'li yılların başına kadar. Bilim adamları maddenin doğasını anlamaya yönelik çalışmaları sırasında ister istemez bu minik parçacıklarla karşılaşmışlar. İngiliz bilim adamı Dalton, deneyleri sırasında, maddeyi oluşturan ama yapısını tanımlayamadığı bu temel ögelere ilişkin ilk kanıtları elde etmiş. Ondan sonra da keşifler ardı sıra devam etmiş.
Atomun varlığı kanıtlandıktan sonra da, yapısını anlamaya yönelik bir çok kuram ortaya atılmış. Bunlardan ilki J. J. Thomson adlı bir İngiliz fizikçi'den geliyor.

Thomson, 1897 yılında atomun bir parçası olan eksi yüklü elektronları keşfetmiş. Thomson'a göre atomun içinde eksi yüklü elektronları dengeleyecek artı yüklü parçacıklar olması gerekiyordu. Thomson, atomu bir "üzümlü kek"e benzetmişti: Üzümler eksi yüklü elektronlar, kekin diğer kısımları ise artı yüklü madde.

Bundan daha doğru bir modeli, 1911 yılında atomun içinde artı yüklü bir çekirdeğin olması gerektiğini keşfeden Ernest Rutherford geliştirmiş. Rutherford'un atom modeli, Güneş Sistemi'mizin yapısına benziyor. Ortada Güneş, yani artı yüklü çekirdek ve çevresinde dolanan gezegenler, yani eksi yüklü elektronlar. Rutherford'un bu modeline göre çekirdek atomun çok küçük bir parçası: Örneğin atomun boyutunu Dünya kadar büyütsek bile içindeki çekirdek en fazla bir futbol stadyumu kadar kalıyordu. Rutherford daha da
önemli bir adım atarak, çekirdek içinde artı yüklü parçacıkları yani protonları keşfetmiş ve protonların elektronlardan 1836 kez daha ağır
olduğunu bulmuş.

Fakat bu model de bazı kuramsal sorunlar çıkarmış. 1912 yılında Danimarkalı fizikçi Niels Bohr, bu kuramsal sorunları çözecek bir model oluşturmuş. Bohr'un atom modelinde, yine ortada artı yüklü bir çekirdek, fakat sadece belli yörüngelerde dolanabilen eksi yüklü elektronlar var. Bundan sonraki gelişmeler, Bohr'un atom modelini düzeltmeye yönelik. Bu gelişmelerden biri, çekirdekte artı yüklü proton dışında, yüksüz "nötron" adı verilen parçacıkların da olduğu. Nötronları da 1932 yılında, James Chadwick, kendisinin yaptığı derme çatma bir detektörle keşfetmiş.

Atomun tam bir modelini oluşturmadaki en önemli yöntem, Kuantum Mekaniği adı verilen fizik dalının gelişmesiyle oldu. Bugünkü bilgilerimizin tamamı bu fizik dalının gelişmesiyle elde edildi. Artık bugün atom ve yapısı hakkında epeyce bilgiye sahibiz. Kuantum kuramına göre, atom, artı yüklü bir çekirdek ve etrafında dalga gibi de hareket edebilen elektronların bulutundan oluşan minik bir "nesne"...



Atomdan Öte Köy Var Mı?

Aslında, atomlar her ne kadar maddenin yapıtaşları olarak tanımlansa da, gördüğümüz gibi onların da daha küçük yapıtaşları var. Demokritus'un elma örneğinde bir bıçak değil de, günümüzün modern mikroskoplarını kullandığımızı düşünelim. Tabii ki, elmayı keserek değil, büyüterek yapabiliriz bunu. Elmanın bir parçasının görüntüsünü mikroskop altında büyütelim. Önce elmanın detaylarına, daha büyütmeye devam edersek molekül adını verdiğimiz atom gruplarına ulaşırız. Moleküller, iki ya da daha fazla atomun "kimyasal bağ" adı verilen işlemle biraraya gelmesi sonucu oluşur. İşte, madde dediğimiz nesnelerin katı (elma gibi), sıvı (su gibi) veya gaz (hava gibi) olmasını sağlayan şey, bu moleküllerin biraraya geliş biçimi. Moleküller birbirleriyle çok sıkı sıkıya bağlanmış ve yerlerinden kıpırdayamıyorlarsa madde katı halde; atomlar, kopmamak şartıyla birbirleri etrafında hareket edebiliyorlarsa sıvı halde; atomların oluşturduğu moleküller serbestçe hareket edebiliyorlarsa gaz halinde oluyor.
Demek ki, biraz daha büyütürsek atomlara ulaşacağız. Tanımımız gereği, atomlar madde değil. Çünkü madde olabilmesi için en azından katı, sıvı veya gaz halinde olabilmeli. Fakat, bu hallerden birisi için kimyasal bir bağa, yani en az iki atoma gereksinim var. Dolayısıyla tek başına bir atom ne katı, ne sıvı, ne de gaz yani ne de madde. Ancak biraraya gelirlerse madde oluşturuyorlar. Bu anlamıyla maddenin yapıtaşı! Atomu, mikroskobumuzda büyütmeye devam ettiğimizde (aslında bunu yapabilecek mikroskoplar yok, fakat bilim adamları başka işlemlerle bunu yapabiliyorlar. Biz yine de yapabildiğimizi varsayalım) başta da söylediğimiz gibi, Güneş Sistemi'ne benzer bir yapıyla karşılaşıyoruz. Ortada bir çekirdek ve etrafında dolanan elektronlar. Elektron bulutundan geçip içeri dalıyoruz ve merkezde yer alan çekirdeği görüyoruz. Büyütmeye devam ediyoruz ve çekirdeğin içine bakıyoruz. Burada nötron ve protonlarla karşılaşıyoruz.
Elektronlar eksi yüklü ve hafif, protonlar artı yüklü ve ağır, nötronlar ise yüksüz ve ağır parçacıklar. Yük ve kütle gibi kavramlar atomları birbirinden ayırdetmekte kullanılıyor. Çünkü çok sayıda atom var ve bunların hepsinin, elektron, proton ve nötron sayıları farklı. Bir atomdaki elektronların sayısı, o atomun atom numarasını (AN) veriyor, bu sayı aynı zamanda o atomun çekirdeğindeki proton sayısına da eşit. Proton ve nötron sayılarının toplamı ise atomun kütle numarasını (KN) veriyor. Örneğin en basit yapıya sahip atomlardan biri olan helyumun atom numarası 2 ve kütle numarası 4 (yani 2 proton, 2 elektron ve 2 nötronu var) ve 4He2 şeklinde simgeleniyor. Havada bulunan oksijen atomunun ise atom numarası 8 ve kütle numarası 16 vb...

Daha sonuna gelmedik. Son bir gayretle proton ve nötronun da içine bakıyoruz ve orada da daha temel parçacıklar görüyoruz. Bunlara da "kuark" adı veriliyor. İşte, maddenin içine yolculuğumuzun "şimdilik" son durağı burasıymış gibi görünüyor. Buradan daha ileri gitmemiz mümkün değil.

Artık bir sonuç çıkarabiliriz: Maddenin en küçük yapıtaşı kuarklar. Kuarklar bir araya gelerek proton ve nötronları, bunlar ve elektronlar biraraya gelerek atomları, atomlar molekülleri, moleküller de maddeyi (elma örneği gibi) oluşturuyor.
Gördüğümüz kadarıyla atomdan öteye köy var, yani kuarklar! Peki kuarklardan öteye? Bunu henüz bilemiyoruz. Ancak bu, hiç bilemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Demokritus'tan bugüne katettiğimiz yol, bilimin, her alanda olduğu gibi, maddenin temel yapısını anlamada da bize vereceği daha pek çok şey olduğunun bir göstergesi.
Karışım
Bileşik
Element
Bir çeşit atomdan oluşur.
Kendi özelliğini taşıyan en küçük taneciği atomdur.

Çeşitli atomların birleşmesinden oluşur.
Molekül yapılı bileşiklerin kendi özelliğini taşıyan en küçük taneciği moleküldür.
Çeşitli elementlerin veya bileşiklerin yan yana gelmesinden oluşur.
İçindeki her madde kendi özelliğini taşır

Maddenin Yapı Taşları
• Elementlerin kendi özelliklerini taşıyan en küçük taneciklerine atom denir.
• Atomun milyonlarcası bir toplu iğnenin başına sığabilir. Gözle ve mikroskopla görülmez.




Maddenin Yapı Taşları
• Atomlar bütün maddelerin yapı taşlarıdır.
• Her element bir çeşit atomdan oluşur.
• Dünyada element çeşidi kadar atom çeşidi vardır.

Atomun Yapısı
• Atomda bir çekirdek bir elektron bulunur.
• Çekirdek:
o Atomun ortasındadır. Çapı ve kütlesi elektrondan çok büyüktür.
o Proton ve nötrondan oluşur.
o Proton ve nötron sayıları atom çeşidine göre değişir.


Atomun Yapısı
• Elektron:
o Çekirdeğin çevresinde dolanır.
o Çekirdekten küçüktür.
o Kütlesi yok denecek kadar azdır.
o Her elementin atomunda proton sayısı kadar elektron bulunur.

Çeşitli Atom Örnekleri

Atomların birleşmesiyle molekül,
Moleküllerin birleşmesiyle madde oluşur.

Çeşitli Molekül Örnekleri

Molekül
• Atomlar birleşerek molekülleri oluşturur.
• Bir molekülde aynı cinsten ya da başka cinsten atomlar bulunabilir. Atom sayıları da değişik olabilir.
• Molekül çok küçük atom kümeleridir. Çıplak gözle görülmez.
• Aynı cins moleküllerin birleşmesiyle maddeler meydana gelir.

Molekül - Madde
• Atomların birleşmesiyle molekül, moleküllerin birleşmesiyle madde oluşur.
Örnekler:
• Bir oksijen atomu, iki hidrojen atomu ile birleşir, su molekülü oluşur. Su molekülleri de suyu oluşturur.
• Bir karbon atomu, iki oksijen atomu ile birleşir, karbondioksit molekülü oluşur. Karbondioksit moleküllerinden karbondioksit gazı meydana gelir.



Örnekler :
• İki oksijen atomu birleşir, oksijen molekülü oluşur. Oksijen moleküllerinden de oksijen gazı meydana gelir.
• Duvar yaparken tuğlalar ya da taşlar üst üste dizilir. Sonunda ev , apartman , iş yeri ortaya çıkar. Maddelerin yapı taşları olan atomlar da, bunun gibi çeşitli maddeler oluştururlar.



Fen ve teknoloji dersi - yer çekimi konusu

Cisimleri Dünya’nın merkezine doğru çeken kuvvet. Yer çekimi kuvveti, Ay’ı Dünya çevresinde yörüngede tutar ve Ay’ın yörüngeden kurtularak uzayda uzaklaşmasını önler. Bir cisme etki eden yer çekimi kuvvetine o cismin ağırlığı denir.

Hız verilmeden yüksekten bırakılan cisimler, ağırlıkları nedeniyle yere doğru hareket ederler. Bu harekete serbest düşme denir. Cisimleri harekete geçirebilmek için kuvvet uygulamak gerekir.

Ancak serbest bırakılan bir cisme kuvvet uygulandığı zaman bile cisim düşmeye devam eder. Bunun nedeni yer çekimi kuvvetidir. Serbest düşen cisimler, Newton’un İkinci Hareket Yasası’na göre ivme kazanır. Buna yer çekimi ivmesi denir. Serbest düşen cisimler yer çekimi ivmesinin etkisiyle düzgün hızlanarak yere düşer. Yer çekimi kuvveti sabit olduğu için yer çekimi ivmesi de sabittir; yani düşen bir cismin hızının artış hızı, hep aynı kalır ve cisim düştüğü sürece her geçen saniyede hızı aynı miktarda artar.

Ağırlık, Newton’un genel çekim yasasına göre çekim kuvvetleri sonucu oluşan bir büyüklüktür. Yeryüzünde yerin merkezinden uzaklaştıkça cisimlerin ağırlığı azalır. Bir cismin ağırlığı (G) o cismin kütlesi (m) ile bulunduğu yerin çekim ivmesi (g) çarpılarak hesaplanır. Bir cismin ağırlığı, bulunduğu yere göre değişir. Ay’ın kütlesi ve yarıçapı Dünya’ya göre daha küçüktür. Bu yüzden bir cismin Ay’daki ağırlığı Dünya’daki ağırlığının yaklaşık 1/6’sı kadardır. Bir cismin kütlesi de madde miktarının bir ölçüsüdür ve ayırt edici bir özelliktir. Hiç değişmez. Dünya’dan Ay’a doğru gidildikçe Dünya’nın çekim kuvveti azalır ve Ay’ın çekim kuvveti artar. Bu iki çekim kuvvetinin eşit olduğu yerde cismin kütlesi değişmediği hâlde ağırlığı sıfır olur.



Yer çekimi kuvvetinin, cismin kütlesine ve cismin yerin merkezine olan uzaklığına bağlıdır. Cismin kütlesi arttıkça cismin üzerindeki yerin çekim kuvveti de artar. Kütleler arasındaki çekim kuvvetiyle ilgili olarak Newton, günümüzde de geçerli olan Genel Çekim Yasası’nı bulmuştur. Bu yasaya göre, herhangi iki cisim birbirini, kütleleri çarpımıyla doğru orantılı, kütle merkezlerini birleştiren uzaklığın karesiyle ters orantılı bir kuvvetle çeker.

F : Kütle çekim kuvveti
m1 : Birinci cismin kütlesi
m2 : İkinci cismin kütlesi
G : Evrensel çekim sabiti
d : Kütle merkezleri arasındaki uzaklık



Mektup nedir? Mektup Çeşitleri nelerdir?

Tanım: Mektup, başka bir yerde bulunan bir kişiye, bir topluluğa ya da bir kuruma bir maksadı bildirmek için yazılan yazıdır.

Mektubun Tarihi

Mektup, yazının bulunduğu tarihe kadar ortaya çıkmış eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler; Mısır firavunlarının diplomatik mektupları (MÖ 15. - 14. yüz yılları) ile Hitit krallarının Hattuşa (Boğazköy) arşivinde bulunan mektuplarıdır. Batı edebiyatında mektup türünün ilk örneklerini, Yunan edebiyatında görürüz.
Mektup, bir edebiyat türü olarak, özellikle Latin edebiyatında gelişip yaygınlaşmıştır. Bu alanda yazanların başında Cicero (MÖ 106 - 43) gelir. Rönesans’tan bu yana Avrupa’da çeşitli ülkelerde bu türün yaygınlaştığı görülür. Özellikle Fransa’da mektup türü büyük gelişme göstermiştir. Mektup türünün Türk edebiyatında epey uzun bir geçmişi vardır. Münşeatlarda (Nesir halindeki yazıları bir araya toplanmasından meydana gelen eserlere denir.) resmi ve özel mektuplara geniş yer verilirdi. Şinasi’ nin öncülüğünde başlayan düz anlatım akımı, mektuplarda da etkisini göstermiş; Tanzimat’tan bu yana yazılan özel mektuplarda yapmacıksız, doğal bir anlatım kullanılmıştır.

Mektupta Amaç

Bir haberi almak ya da vermek. Bir konuyu yazılı olarak tartışmak. Herhangi bir konuda sevincimizi ya da üzüntümüzü bildirmek. Birinden yardım dilemek ya da ona yardım etme isteğinde bulunmak. Bir işi sonuçlandırmak.

Mektupta Biçim

1. Hitap: Mektup yazılan kişiye olan ilgi ve yakınlığımıza bağlıdır. Samimi olduğumuz kişilere “Canım, Dostum”, yeni tanıştığımız ya da resmi olduğumuz kişilere “Bay, Bayan, Sayın” şeklinden hitap edebiliriz.

2. Giriş ve Gelişme: Mektubun amacını belirten bölümdür. Amaca doğrudan doğruya girilir. Bir haber öğrenmek için mi, bir sorunu tartışmak için mi, bir mektuba cevap olarak mı yazıldığı bu bölümde ortaya konur.

3. Sonuç: Bu bölümde klişeleşmiş cümleler, selam ve iyi dilekler yer almalıdır.

Mektup Yazılırken Uyulması Gereken İlkeler

Mektup çizgisiz ve beyaz bir kağıda yazılmalıdır. Kağıdın sadece bir yüzü kullanılmalıdır. Mektup, kurşun kalemle yazılmamalıdır. Mektup kağıdının sağ üst kısmına yazıldığı yer ve tarih konulmalıdır. Mektup bitince imzalanmalı, sol üst köşesine de adres yazılmalıdır.

Mektup Zarfı

İçindeki yazılar okunmayacak kalınlıkta olmalıdır. Gönderenin adresi zarfın ön yüzünün sol üst köşesine yazılmalıdır. Gideceği yerin adresi orta sağ kısma yazılmalıdır. Gideceği kentin adı, en alt sağ köşeye büyük harflerle yazılmalıdır. Pul sağ üst köşeye yapıştırılmalıdır.

Mektup Çeşitleri

* Özel Mektuplar
* İş Mektupları
* Resmi Mektuplar
* Edebi ve Felsefi Mektuplar
* Açık Mektuplar
* Özel Mektuplar


Özel Mektuplar: Tanışan ve aralarında bir yakınlık olan kişilerin birlerine yazdıkları mektuplardır.

Özel Mektup Çeşitleri:

* Teşekkür mektubu
* Baş sağlığı ve teselli mektubu
* Özür dileme mektubu
* Davetiye mektup ve kartları
* Tebrik mektubu



Türkiye'nin akarsuları

Türkiye'deki akarsular
Akarsuları öncelikle özelliklerine göre birbirinden ayırmalıyız:
a) Yağmur Suyu ile Beslenen Akarsular: Akdeniz ve Karadeniz akarsuları böyledir. Az yağışlı aylarda suları çeklidiği için rejimleri düzensizdir.
b) Kar ve Buz Suları ile Beslenen Akarsular: Yüksek alanlardan inen akarsılar buralardaki buzullarla beslenirler. Maksimum akımları karların eridiği ilkbahar ve yaz aylarıdır. Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ile Torosların yüksek kesimlerinde bu tür akarsulara rastlanır.
c) Kaynak Suları ile Beslenen Akarsular: Başta Akeniz bölgesi olmak üzere ülkemizin heryerinde görülür. Kaynaktan beslendiği için debisi yıl içinde çok az değişir.
d) Göl Suları ile Beslenen Akarsular: Göllerin fazla suyunu boşaltan göl ayağı (gideğen) da denilen akarsulardır. Bunlarında debileri fazla değişmez. Kovada Çayı, Çarşamba Suyu gibi.
e) Karma Rejimli Akarsular: Uzunluğu fazla olan dolayısıyla beslenme sahaları geniş akarsulardır. Debileri yıl içinde inişli çıkışlıdır. Fırat, Dicle, Seyhan, Ceyhan, Kızılırmak ve Yeşilırmak gibi.
Türkiye'deki akarsu rejimleri:

1-Yağmurlu Akdeniz Rejimi:Kış mevsiminin yağışlı olması nedeniyle akarsular bol su taşırlar. Yaz kuraklığı nedeniyle ve kaynak suları ile yeterince beslenemediği için yazın suları son derece azdır. Akdeniz,Ege ve Marmara bölgesi akarsularında görülen akarsu rejimidir.
2-Yağmurlu Karadeniz Rejimi:Karadeniz ikliminin yağış rejimine bağlı olarak her mevsim su taşırlar, rejimleri nispeten düzenlidir. Yağmurlarla birlikte, dağlardan gelen kar suları eklendiği zaman ilkbahar aylarında seviyeleri yükselir.
3-İç Bölgelerin Akarsu Rejimi:Kışın yağışın kar şeklinde olması ve erimemesi nedeniyle kışın suları azalır. İlkbahar ve yaz mevsiminde karların erimesi ile suları bollaşır. Çok kısa bir süre içerisinde birdenbire kabararak coşkun bir şekilde akan, sonra kuruyacak duruma gelen ve hatta kuruyan akarsular sel rejimli akarsulardır. Bu tip akarsuların oluşmasında bitki örtüsünün cılız olmasının da rolü vardır. Daha çok İç Anadolu'da görülür.
4-Karma Rejimli Akarsular:Farklı iklim bölgelerinden geçen ve çeşitli kaynaklardan beslenen akarsular karma rejimlidir. Fırat,Dicle,Nil
Akış Sürelerine Göre
Akarsular Daimi Akarsular:Nemli bölgeleri karekterize ederler. Senenin bütün günü yatakta su mevcuttur.
Mevsimlik Akarsular:Senenin kurak ve yağışlı farklı iki mevsime ayrıldığı bölgelerde görülür.
Geçici Akarsular:Yağışın çok nadir ve zaman bakımından belirsiz olduğu bölgelerde görülür.
Türkiye'de ki Akarsular:

Karadeniz'e Dökülenler:Sakarya,Filyos Çayı,Bartın Çayı, Yeşilırmak, Kızılırmak ve Çoruh'tur.
Marmara Denizi'ne Dökülenler:Susurluk ve Gönen Çayı
Ege Denizi'ne Dökülenler: Bakırçay, Gediz,B. Menderes, K. Menderes ve Meriç'tir.
Akdeniz'e Dökülenleralaman Çayı, Manavgat Çayı, Aksu,Göksu,Seyhan,Ceyhan ve Asi'dir.
Ülkemizde Doğup Dış Ülkelerden Denize Dökülenler:Aras,Kura,Arpaçay,Fırat,Dicle,Çoruh
Dış Ülkelerden Doğup Ülkemizde Denize Dökülenler:Meriç,Asi
Türkiye'deki akarsuların özellikleri:

1-Yeryüzü şekillerinin genel uzanışına paralel olarak doğu-batı yönlü akarlar. Fakat denize dökülecekleri yerlerde dağları enine yararak boğazlar oluştururlar.
2-Uzunlukları fazla değildir. Bunun nedeni,dağların kıyıya paralel uzanması ve Türkiye'nin çok geniş bir ülke olmamasıdır.
3-Yerşekillerinden dolayı akarsu havzaları dardır.
4-Bol su taşımazlar. Bunun nedeni,iklimin fazla yağışlı olmaması ve havzaların dar olmasıdır.
5-Rejimleri düzensizdir. Nedeni,ülkemizde belli bir sıcaklık ve kurak mevsimin bulunması,yağış ve kar erime zamanlarının farklılık göstermesidir.
6-Ortalama yükseltinin fazla olmasından dolayı fazla akışlıdırlar.
7-Akarsular bir çok yerde dar ve derin vadilerden aktıkları için hidroelektrik enerji potansiyelleri fazladır.
8-Yer yer su taşkınlarına ve erozyona neden olurlar.

Türkiye iller haritası

Türkiye illeri haritası


6.Sınıf Matematik-Kümeler

6.Sının Matematik- Kümeler konu anlatımlarını içeren bir dosya.

6.Sınıf İngilizce yaprak testler

Tests for 6th Grades

Test 1 - Telling the time / Simple Present Tense
Test 2 - Telling the time / Simple Present Tense
Test 3 - Telling the time / Simple Present Tense
Test 4 - Present Continuous Tense / Making Suggestions
Test 5 - Present Continuous Tense / Making Suggestions
Test 6 - Present Continuous Tense / Making Suggestions
Test 7 - Future Tense (Be Going To) / Days of the Week / Months / Seasons
Test 8 - Future Tense (Be Going To) / Days of the Week / Months / Seasons
Test 9 - Future Tense (Be Going To) / Days of the Week / Months / Seasons
Test 10 - Must / Imperatives
Test 11 - Must / Imperatives
Test 12 - Must / Imperatives
Test 13 - Revision
Test 14 - Revision
Test 15 - Revision
 Yaprak testlere ulaşmak için Tıklayın!



Türkçe Sözcükte anlam testi

    SÖZCÜKTE ANLAM - 1

1. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi soyut değildir?

A) En başta umudu olmayan adam şiir yazamaz.

B) Edebiyat öncelikle büyük bir özveri gerektirir.

C) İnce bir ruh kadar bilgi de lazımdır yazar için.

D) Müzisyen için ses neyse ressam için de ışık odur.

E) Son yıllarda beni en çok korkutan film buydu.





2.Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yansıma sözcük kullanılmamıştır?

A) Hüp diye bir ses çıkarırdı çay içerken.

B) Odadan bir zırıltı duyuluyordu tüm gün.

C) Kuşlar ötüyor pencerenin kenarında.

D) Hırgürleri çok olan kalabalık bir aileydi.

E) Kadın,tıngır mıngır sallıyordu beşiği.





3.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük nicel anlamda kullanılmamıştır?

A) Ilık bir duş alırsan kendine gelirsin;ama yine de bazı şeyleri oluruna bırakmayı öğrenmelisin.

B) Sıcak bir yaz gününde nerede tatil yapılacağını iyi bilirim ben de

C) Geniş düşünürsen hoşgörünün insan için vazgeçilmez olduğunu anlarsın.

D) Meksikalıların  Tüm gün dinlendikten  sonra bir de uyumak ne güzel! sözü sana ne anlatıyor?

E) Küçük bir tabağın içine doldurduğun onca yemekle zayıflayabileceğini mi zannediyorsun?





4)Aşağıdakilerden hangisinde  doktor  sözcüğü özel anlamda kullanılmıştır?

A)Doktor, insan sağlığını her şeyden önemli gören kişidir.

B)Doktor, hastasına güven vermeyi her zaman

başarmalıdır.

C)Doktor, hafta sonuna kadar hastanede kalacağını söyledi.

D)Doktor, yeri geldiğinde soğukkanlı olmayı bilmelidir.

E)Doktor, kendini yenilemeli, tıptaki gelişmeleri izlemelidir.





5.Aşağıdakilerden hangisinde hem gerçek hem mecaz anlamlı bir sözcük öbeği kullanılmıştır?

A)Unutmayın! Hayalinizdeki dağa tırmanmak sizin elinizde.

B)Atlet, maratonun sonlarına doğru yoruldu ve yarışı bıraktı.

C)Tuval üzerine yaptığı yağlı boyayla resimleri satışa çıkardı.

D)Giydiği geniş gömleklerle kamburunu örtmeye çalışıyordu.

E)Saatlerdir hiç kimseyi umursamadan sakız çiğniyordu.





6.Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerde hangisinde özelden genele doğru gidilmiştir?

A)Birçok sanat yapıtı vardır,deneme de bunlardan biridir.

B)Tüm sanatçılar gibi o da ölümsüzlüğü yenme telaşında bir yazardı.

C)Savaşlar zordur, Kurtuluş Savaşı da zor bir savaştı.

D)Gül, sevgiliye verilebilecek en güzel çiçektir

E)Cümlelerindeki sözcükleri titizlikle seçer.





7.Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük terim anlamı taşımaz?

 A) Yazar, anlatıcıyı üçüncü tekil kişi ağzından konuşturmuş romanda

B) Nota bilgisi olmadan beste yapabileceğini düşünenler bile var

C) kaleci kurtarışları kadar başarılı penaltı  vuruşlarıyla da tanınıyor

D) Kostümleri özenle seçilmemiş bir oyundan başarı beklenemez.

E) Şiirlerinde yaptığı keskin eleştirilerde ölçüyü

biraz kaçırmış.





8.Aşağıdakilerden hangisinde somut anlamlı bir sözcük soyut bir anlamı karşılamıştır?

A) Müşterisinin özenle seçtiği domatesleri tarttıktan sonra konuşmaya başladı.

B) Ağacı budamaktan, kökünü kesmeyi anlıyor galiba bahçıvanınız

C) Yepyeni bir bina nasıl oldu da bir depremde en önce göçüverdi?

D) Artık bu televizyon onarılamaz, sen en iyisi yeni bir televizyon almaya bak.

E) Eşyalarını da yanına alıp gidince o, içimde genişçe bir boşluk oluştu.



                                                                                                           

9.Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi nicel bir anlam taşımaktadır?

A) Uzun bir yol vardı daha önümüzde, diyor şoför.

B) Maçları stadyumdan takip eden taraftar sayısında da bir artış söz konusu.

C) Kim ne derse desin güzel maçlara gebe şampiyonluktaki kıyasıya çekişme.

D) Takımlar taraftarlarıyla, futbolcularıyla, teknik ekipleriyle bir bütün olmuş.

E) Bu sıcak atmosfer futbol dünyamızın uzun yıllardır özlemini çektiği bir şeydi.





10.Aşağıdakilerden hangisinde yansımadan türemiş bir eylem vardır?

A)Kuzular, baharın güzelliğine eşlik etmek için meliyordu.

B)Yukarı kattakilerin gümbürtüleri de bir gün olsun bitmez ki.

C) Fısıldaşmayı bıraksalar hiç de yanlış anlaşılamayacaktık.

D)Şırıltısını duyuyor musun, kavaklar arasından akan suyun.

E)Havlamayı bile beceremeyen uyuz bir köpek almışsın.



11.Aşağıdakilerin cümlelerden hangisinde birbirine karşıt iki sözcük kullanılmamıştır?

A)Ağır gitmeyi bıraksan da artık biraz hızlansan diyorum.

B)Biriktirdiğim bozuk paralarla bisikletimi tamir ettirdim.

C)Fiyatlardaki artış satışlardaki azalışı beraberinde getirdi.

D)Az yemek çok yemekten her zaman daha sağlıklıdır.

E)Mehmet Bey irili ufaklı bir çok sorunla boğuşuyordu.





12.Aşağıdaki cümlelerden hangisinde somutluma yoktur?

A)  Yalnızlığın girdabına insan bir kez kapılagörsün,  bir daha çıkamaz içinden.

B)  Bahçedeki binlerce çiçeğin birdenbire ve

rengârenk açmasıdır sevmek.

C)  Eksikliğini çok hissediyorum, ayrıldığımızda bir kolumda onunla gitti.

D)  Yalnızca yaşamak için mi beklenir güzel günler , beklemek de güzel.

E)  Yavru Vatan yarınki cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanıyor.



13.Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisinin sesteşi yoktur?

A) Köyden kente göç, Türk romanın da sıkça işlenmiş bir konudur.

B) Yeni Türk lirasının en büyük banknotu yüz lira olarak basılmış.

C) Emeklilik için erken bir yaş değil mi otuz beş yaş?

D) Kır saçlı bir adam duruyordu ıssız bir gölgede.

E)  Güllerin arasındaki otları yol ki bahçemiz daha da güzel görünsün.





14.Aşağıdakilerden hangisinde dolaylama yoktur?

A) Yerleri gökleri yaratan için insanlara bu kadar da eziyet etmeyin.

B) Beyaz perdeyi yıpranmadan yıkansın diye çamaşırhaneye verdim.

C) Dostları ve sevenleri tahta ata bindirip ölümsüzlüğe uğurladı onu.

D)Beyaz gömlekliler, hastane çıkışında beraberce yemeğe gittiler.

E) Yavru Vatan yarınki cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyor.



15.Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük gerçek (temel) anlamda kullanılmamıştır?

A) Üç yıldır, özel bir üniversitede Türk Dili dersini okutuyor.

B) Yerdeki cam parçaları topuğunun kanamasına sebep oldu.

C)Etrafımı çevreleyen her şey bana onu hatırlatmaya yetiyor.

D) İdarenin verdiği cezaya  üç gün içinde itiraz etme hakkı var.

E) Veteriner, kanatlarını iyileştirdiği güvercini gökyüzüne saldı.





16.  Kuyruk  sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde yan anlamda kullanılmıştır?

A) Patron ne düşünürse düşünsün, kimsenin kuyruğu olamam ben.

B) Ucuz ekmek kuyruklarının gün geçtikçe uzadığını görmek ne acı.

C) Boğazına çok düşkündür kedimiz, acıkınca hemen kuyruğunu sallar.

D) Kuyruğu kurduğumuz kapana kısılmış orda öylece duruyor.

E) Mahallenin afacan çocukları kendinin kuyruğuna teneke bağlamışlar.





17.Aşağıdakilerin hangisinde  daha sözcüğü ötekilerden farklı bir anlamda kullanılmıştır?

A) Daha ne istiyorsun, kullanılmamış bir gök sunuyorum sana.

B) Şiir biter mi hiç, yan yana gelmemiş sözcükler varken daha.

C) İngiliz edebiyatına daha çok da Fransız edebiyatına ilgiliyim.

D) Irmaklar daha güzel olsun isterim kuşlar daha güzel uçsu.

E) Bütün çabamız daha yaşanası bir dünya bırakmak yarınlara.



18.Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir sözcük benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcüğün yerine kullanılmıştır.

A) Denizi nakış işler gibi işliyor yunuslar.

B) Güneş, o yorgun kuş, usulca süzülüyor.

C) Bıraksam akıp gidecek gönlüm ona doğru.

D) Ayın ipini tutmuş koşuyor bir çocuk.

E) Rüzgâr uçuruyor masamdaki şiirimi.





19 Aşağıdakilerin hangisinde abartma yoktur?

A) Sesini duymasam birden çölleşirdi dünyam.

B) Sizin için tuttum beş gül getirdim, sevgili!

C) Sevdamın ateşi güneşi bile yakar, kül eder.

D) Susunca dağlar yarılır, ırmaklar kururdu.

E) Senin için denizleri getiririm, işte yeter.





20. Aşağıdakilerden hangisinde  beyin  sözcüğü  öyle göründüğüne bakma sen, bu fabrikanın beyni odur  cümlesindeki kullanma anlamca en yakındır?

A) Beynin işleyişi bugün bile tamamıyla anlaşılabilmiş.

B) Beyninizin çok küçük bir bölümünü kullanabiliyormuşuz.

C) Yazıya başlamadan önce  bir beyin fırtınası yapalım mı?

D) Beyin takımını oluşturmakta gecikirsek işi yürütemeyiz

E) Bir de durmaksızın konuşunca beynim patladı.



                   CEVAP ANAHTARI

1-D   2-C   3-C    4-C   5-A    6-D   7-E   8-E   9A   10-A

11-B  12-D  13-A  14-B  15-A  16-B  17B  18-E  19-B  20-D



6.Sınıf Matematik Konuları

6.sınıf matematik konuları

1.ünite: kümeler ve olasılık

1.bölüm: kümeler
kümeleri tanıyalım
evrensel, alt ve boş küme
kümelerle işlemler
doğal sayılar

2.bölüm: olasılık
olası durumları belirleme
olasılığın temel kavramları
olasılığı hesaplama
olay çeşitleri

2.ünite: verilerden sayılara

1.bölüm: istatistik ve matematik
araştırmalarda istatistik
tablo ve grafikler
merkezi eğilim ve yayılma ölçüleri

2.bölüm: tam sayılar
örüntüler ve ilşkiler
tam sayılar
mutlak değer
tam sayıları karşılaştırma ve sıralama
tam sayılarda toplama ve çıkarma işlemleri

3.ünite: kesirler ve çarpanlar

1.bölüm: çarpanlar ve katlar
zamanı ölçme
çarpanlar ve katlar
bölünebilme kuralları
asal sayılar
ortak katlar ve bölenler

2.bölüm: kesirler
kesirleri karşılaştıralım
kesirlerle tahmin
kesirlerle toplama ve çıkarma işlemleri
kesirlerle çarpma işlemi
kesirlerle bölme işlemi

4.ünite: ondalık kesirler

1.bölüm: ondalık kesirler
ondalık kesirleri tanıyalım
ondalık kesirleri karşılaştırma ve sıralama
ondalık kesirlerde yuvarlama ve tahmin

2.bölüm: ondalık kesirlerle işlemler
ondalık kesirlerle toplama ve çıkarma işlemleri
ondalık kesirlerle çarpma işlemi
ondalık kesirlerle bölme işlemi

3.bölüm: uzunluk ölçme
uzunluk ölçme

5.ünite: geometriye merhaba

1.bölüm: geometriye başlarken
nokta, doğru, düzlem, doğru parçası ve ışın
doğruların durumları
geometrik inşalar

2.bölüm: açılar ve açı çiftleri
açılar
açı çiftleri

3.bölüm: öteleme ve süsleme
öteleme
süsleme

6.ünite: çokgenler ve oran

1.bölüm: çokgenlerle çalışalım
çokgenler ve özellikleri
kare ve dikdörtgen
üçgen çeşitleri

2.bölüm: oran ve benzerlik
oran ve orantı
eşlik, benzerlik ve örüntüler

3.bölüm: çevre uzunluğu
çokgenlerin çevre uzunluğu

7.ünite: cebir ve alan

1.bölüm: cebirle tanışalım
cebirsel ifadeler
eşitliklerden denklemlere
denklemleri kuralım ve çözelim

2.bölüm: alan
düzlemsel bölgelerin alanını tahmin edelim
alan ölçme ve birimleri

8.ünite: prizmalar ve ölçme

1.bölüm: prizmalar ve yapı çizimleri
prizmaların temel elemanları
yapı çizimleri

2.bölüm: hacimler, birimler ve alanlar
dikdörtgenler prizmasının hacmi
kare prizmanın hacmi
küpün hacmi
hacim ve sıvı ölçme birimleri
dikdörtgenler prizmasının yüzey alanı
kare prizmanın yüzey alanı
küpün yüzey alanı


Türkiye'nin Gölleri

 Türkiye'nin Gölleri

Göller, çeşitli şekillerdeki çukur alanların sularla dolması ile meydana gelir. Gölün oluşumunu sağlayan çanaklar, tektonik, volkanik, karstik olayları ile buzul aşındırması sonucu oluşur. Ayrıca, dalga ve akıntıların faaliyetleri, akarsu vadisi veya bir havzanın akışını keserek göl oluşumunu sağlayabilir. Bu doğal olayların yanı sıra, insan eliyle oluşturulan yapay göller de vardır.
Göllerimiz, oluşumunda etkili olan olayın özelliğine göre iki gruba ayrılır. Bunlar:

    1. Doğal Göller
    2. Baraj Gölleri

1. Doğal Göller
Doğal göller, tektonik, volkanik, karstik olaylar ile akarsular, buzullar, dalga ve akıntıların etkisiyle oluşur. Bu olaylar, tek basına göl oluşumuna sebep olduğu gibi, bazı durumlarda birden fazla olayın etkisiyle oluşmuş göller de vardır. Ülkemizin doğal göllerini; tektonik, karstik, set, volkanik, sirk ve karma yapılı göller olarak gruplandırabiliriz.

1.1. Tektonik Göller
Bu göller, yer kabuğu hareketi sonucunda oluşan çanakların sularla dolması ile meydana gelir. Ülkemizin tektonik gölleri, genellikle yer kabuğunun hâlâ hareketli olduğu fay kuşaklarını takip eder. Sapanca, İznik, Ulubat ve Kuş gölleri, Güney Marmara bölümündeki çöküntü alanlarında yer alır. Ege Bölgesi'ndeki Simav Gölü tektonik karakterlidir. Göller yöresindeki Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Ilgın (Çavuşçu), Akşehir, Eber, Kovada gölleri de tektonik çanaklarda oluşmuştur.
İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Tuz gölü, Seyfe ve Tuzla Gölleri bu özelliktedir. Doğu Anadolu Bölgesindeki Hazar ve Hozapin gölleri tektonik çukurlarda oluşmuştur. Ülkemizin en büyük doğal gölü olan Van Gölü ise tektonik, bir çukurluğun önünün lâvlarla kesilmesi sonucu oluşmuştur. Doğu Anadolu'nun diğer göllerinde de benzer özellikler görülür.
1.2. Karstik Göller
Bu göller, kireç taşı ve alçı taşı gibi çözünebilen tabakaların bulunduğu sahalarda oluşur. Yurdumuzda, bu tür arazi/erin özellikle Akdeniz ve iç Anadolu bölgelerinde yaygın olması, söz konusu alanlarda karstik göllerin oluşumunu sağlamıştır.
Karstik göller, Batı Toroslar boyunca yaygın olarak bulunur. Buradaki Kestel ve Salda gölleri tipik birer karstik göldür. Bununla birlikte yine bu alandaki Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Kovada ve Suğla gölleri gibi daha büyük göllerin oluşumu tektonik çanaklarda başlamış, karstik olaylarla devam etmiştir.
1.3. Set Gölleri
Göl oluşumuna müsait, çukur alanların açık olan kısımlarının, çeşitli olaylarla tıkanması sonucu meydana gelen göllere set gölleri denir. Söz konusu olaylarla, çukurlukların önü doğal setlerle kesilerek, set gölleri oluşmuştur.
Akarsuların oluşturduğu alüvyal set göllerinin başlıcaları,, Marmara, Çamiçi, Köyceğiz gölleri ile Ankara yakınlarındaki Mogan ve Eymir gölleridir. Volkanik set gölleri ise Doğu Anadolu'da yaygındır. Bunların başlıcaları Van, Erçek, Nazik, Çıldır, Haçlı ve Balık gölleridir.
Heyelan olayları sonucu akarsu vadilerinin tıkanması ile oluşan başlıca göller ise, Tortum, Sera, Zinav, Abant, Sülük ve Yedigöller’dir. Bunların dışında kıyılarımızda, özellikle deltalarda dalga ve akıntı faaliyetleri ile oluşmuş kıyı set gölleri de bulunmaktadır.
1.4. Volkanik Göller
Volkanizma faaliyetleri sırasında oluşan patlama çukurları ya da kraterlerde meydana gelen göllerdir. Üçüncü jeolojik zamanda yoğun volkanik faaliyetlere maruz kalan ülkemizde, volkanik kökenli göller de oluşmuştur.
İç Anadolu volkanik alanlarındaki Meke tuzlası ve Acıgöl, patlama çukurlarında oluşmuş maar gölleridir. Nemrut volkanı üzerindeki Nemrut gölü ve Isparta yakınlarındaki Gölcük Gölü krater gölleridir. Bunların yanı sıra Süphan dağının yan kraterlerinden birinde bulunan Aygır gölü bunlardandır.
1.5. Sirk Gölleri
Dağ doruklarındaki buzulların hareketleriyle ortaya çıkan çukurlarda oluşan göllere, sirk gölü denir. Yurdumuzun 2200 m'den yüksek dağları son buzul döneminde buzullaşmaya uğramıştır. Günümüzde de, Sat, Ağrı, Erciyes, Kaçkar, Bolkar ve Aladağlar üzerinde yer yer buzullar bulunmaktadır.

2. Baraj Gölleri
Akarsu ağı bakımından oldukça zengindir. Yine ülkemizde dağların geniş yer kaplaması, yüksek olması, akarsuların dar ve derin vadilerde akmasına sebep olmuştur. Bu özellikler de, baraj yapımına elverişli şartlar ortaya çıkarmıştır.
İçme ve sulama suyu temini, elektrik enerjisi üretimi, taşkın kontrolü gibi ihtiyaçlar, baraj yapımını teşvik eden diğer faktörlerdir. Ayrıca, su ürünleri üretimi ve diğer etkenler sebebiyle akarsularımız üzerinde çok sayıda baraj inşa edilmiştir.
Yurdumuzdaki akarsular üzerinde, 140’dan fazla baraj bulunmaktadır. Fırat nehri üzerindeki Atatürk, Keban, Karakaya barajları ülkemizin en büyük barajlarıdır. Dicle nehri üzerindeki en önemli baraj, Devegeçidi barajıdır.
Yurdumuzun en uzun akarsuyu olan Kızılırmak üzerinde, Hirfanlı, Kesikköprü, Kapulukaya ve Altınkaya barajları yapılmıştır. Yeşilırmak üzerinde ise, Almus, Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu barajları bulunur. Sakarya nehri üzerindeki Hasan Polatkan barajı, yurdumuzun önemli barajlarındandır. Gediz üzerindeki Demirköprü, Büyük Menderes üzerindeki Adıgüzel ve Kemer barajları, Ege Bölgesi'nin başlıca barajlarıdır. Seyhan Nehri üzerinde bulunan Seyhan ve Ceyhan Nehri üzerindeki Aslantaş barajları, Çukurova için çok büyük öneme sahiptir


Tarih Şeridi - 2 Adet

Tarih şeridi olmayanlar için çok güzel bir dosya. 2 adet tarih şeridi.
www.ilkogretimdersleri.net